19 Ocak 2018 Cuma

Zoraki imza


Ülkece bu kış transfer döneminde yaşadığımız ve günler süren "Arda Turan'a iş bulma stresi" nihayete erdi. Arda Medipol Başakşehir'e katıldı.

2015 yazında şaşaalı bir şekilde Atletico'dan Barcelona'ya transfer olan Arda Turan için futbola ilgi duyan çoğu kişi büyük bir gurur yaşamıştı. Çünkü "Atletico'lu Arda" gerek gösterdiği performans ve gerekse de elde ettiği önemli şampiyonluklarla takdirleri toplamıştı. Bir de üstüne dünyanın sayılı kulüplerinden birine, hem de önemli bir bonservis bedeli ile (34 milyon + "bonuslar" gibi bir miktardı) imza atması popülerliğini tavana çıkarmıştı. Öyle ki bu göz önünde olma durumu artık Arda'yı ülkenin ekonomik meseleleri üzerinde yorum yapan, referandum kampanyalarında ön safta yer tutan, basketbol all-star organizasyonuna "salça" olan ve bunu da "Ben o gün özel uçağa atlayıp dünyanın herhangi bir yerinde istediğim tatili yapıp, istediğim şekilde dinlenebilirdim." diye savunan birisine dönüştürdü. Barça forması onu bulutlara çıkarıyordu adeta. Kendisini 100 yıllık tarihimize tek başına sığdırdığı şu sözleri de hala hafızalarda: "İnsanlar sürekli ‘Her yerde Arda var’ diyor. Tabii ki ben olacağım. Yüzyıllık tarihe baksınlar. Kaç tane Arda Turan var. Fazla mütevazılık kibir göstergesidir... Ben buralardan gidince Barcelona’ya, Atletico Madrid’e kaç tane oyuncumuz gelecek göreceğiz. Hak ettiğim saygıyı görmek istiyorum." Bu sözü söyledikten sonraki takip eden 300 küsur günlük sürede sadece 1 (bir) maçta Barcelona formasını giymiş olması da dış güçlerin oyunu olsa gerek(!) 2016 ve 2017 yazlarında Milli Takım'da başrolde olduğu olaylarla en son darbeyi almış ve o "örnek" imajını dağıtmıştı. Ama doğru ya "adamlık" baki kalıyordu. Olurdu o kadar.

Arda'nın laneti Barcelona'ya imza atıp, kulübün transfer cezası nedeniyle ancak 6 ay sonra çimlere ayak basması ile başlamıştı esasında. Sadece ikinci sezonunda, Aralık 2016'da Neymar'ın eksikliğini iyi değerlendirdiği ve iki kez hat-trick yaptığı bir saman alevi dönemi vardı. Onun dışında sanki bu kulübe transferi kendisi için bir finalmiş gibi profesyonelliğine ihanet etti. Messi'nin, çalışmalardaki tembelliği nedeniyle en çok Arda'dan şikayet ettiği haberleri de çıktı hatta. Bu sezon ise yeni teknik adam Valverde'nin görevi devralması üzerine haliyle formayı unuttu. Beşiktaş'ın da adının geçtiği transfer dedikodularından sonra Arda kendisini Emre Abi'sinin, Göksel Abi'sinin takımı Rantspor'da pardon Medipol Başakşehir'de buldu.

Ben özellikle bu imzanın zoraki ve telkinlerle atıldığını düşünüyorum. 2.5 yıllık kiralık anlaşma, mevcut yarım sezon için 2, diğer sezonlar için yıllık 4 milyon avro ödeneceği belirtildi. Paranın suyunun nereden geldiği tartışmaları ayrı bir yazı konusu. Lakin kurulurken "farklı bir futbol felsefesi" iddiasıyla yola çıkan bir kulübün böyle yüklü bir kontrata kendi hür yönetim iradesi ile evet dediğini sanmıyorum. "Hatırlı yetkililer" araya girdiyse hiç şaşmamak gerek. Ya da birçok yerde dillendirildiği gibi transferin bir de Çin ayağı var. Yani Arda burada yarım sezon "ısınacak" sonra Barcelona onu "ciddi" bir bonservisle Çin'e satacak. Bunları zaman gösterecek.

Arda... 7 yıl aradan sonra yeniden Süper Lig bayırlarında top tepecek. Yani 100 yıllık tarihte birçok unutulmaz efsanenin iz bıraktığı o çimlerde...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder