21 Eylül 2018 Cuma

Biz burada mutluyuz...


"Ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen, burası Dünya'nın en güzel yeridir. Ama Dünya'nın en güzel yerini sevmezsen, orası Dünya'nın en güzel yeri değildir..."
Vizontele - Belediye Başkanı Nazmi

Galatasaray, 3 yıllık aranın ardından yeniden Devler Ligi'nde sahneye çıktı. 3-0'lık Lokomotiv Moskova galibiyeti 3 puanın ötesinde kulübün bu organizasyona ne kadar yakıştığını bir kez daha kanıtladı.

2012-13 sezonundaki çeyrek finalli harika performanstan sonra Galatasaray için gelecek, iyi şeyler vadediyordu. Bir sonraki döneme her ne kadar 6-1'lik Real mağlubiyeti ile başlansa da Hoca Fatih Terim olduğu için güven sonsuzdu. Lakin Terim'in o maçtan bir hafta sonra ani gönderilişi tarihin de akışını değiştirdi. O grubu Cimbom "Karda yazılan destan" Juve galibiyeti ile ikinci bitirip tur atlayarak tamamlasa da sonraki sezonlarda o parlak dönemler arandı ne yazık ki. Bu süreçte men cezası ve Östersunds faciası gibi Avrupa kazaları da yaşandı.

Aralık 2017'de 4 yıllık hasreti bitirip kaldığı yerden devam ederek yuvasına dönüş yapan Fatih Hoca sezonu şampiyon tamamladıktan sonra takımını tekrar o ışıltılı arenaya taşımayı başardı. Kura çekimi sonucu heyecanları ikiye, üçe katlasa da transferin santrforsuz kapanması bir an için enerjiyi düşürmüştü.

Yine de tüm bunlara rağmen salı günü Ali Sami Yen Spor Kompleksi'ndeki 44 bin 59 Aslan o heyecanı özlemişti. Müthiş baskıya takım da eşlik edince 8 Aralık 2015'te Astana'ya gol atan Selçuk İnan'ın ardından 9. dakikada özlemi bitiren isim yükselen yıldız Garry Rodrigues oldu. Bu 10-15 dakikalık yoğun tempo sonrası Rusya temsilcisi oyunu dengeleyip bizlere o kötü sezonlardaki endişeleri yaşatsa da Muslera o iyi sezonlardaki gibi güçlü durdu kalesinde. Devrenin sona ermesi bir anlamda bu stresi kurtardı.

İkinci yarının ilk bölümlerinde yine istekli ve hızlı olan bir Lokomotiv vardı. Ancak dediğim gibi tribünler inanmıştı bir kere önce Badou Ndiaye, "Melovari" şekilde tekrar ateşledi taraftarlarını. Peşinden takımın bu sezonki tek santrforu olan Eren Derdiyok birçok kişiyi şaşırtacak şekilde frikikten farkı ikiye çıkardı. Bundan sonrası tamamen kontrolü eline geçiren ve daha da çok pozisyon yakalayan Galatasaray'a aitti. Oyuna sonradan giren Selçuk İnan, Emre Akbaba'nın kazandırdığı penaltıyı gole çevirerek skoru 3-0 olarak belirledi. Gecenin tek olumsuz yönü Badou'nun kırmızı kartı idi.

Mücadeleyi 44 bin 59 seyirci büyük bir coşku ile tribünlerden takip etti.

Galatasaray'ı her daim Avrupa maçlarında daha bir başka severim. Buralara öyle yakışıyor ki dolayısıyla tarihinde de unutulmaz başarılar dolu dolu var. Aslanlar burayı seviyor ve burası da bizler için dünyanın en güzel yeri oluyor haliyle.

Maçtan sonra Fatih Terim de “Oyuncularımı tebrik ediyorum. Seyircilerimizi tebrik ediyorum. Galatasaray iyi bir başlangıç yaptı. Galatasaray layık olduğu yerde. Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk maçımızdan güzel bir galibiyet ile ayrıldık. Zaten buraları seviyoruz ve kalmayı da istiyoruz." diyerek bu durumu da güzelce özetliyordu bir anlamda.

Terim: "Galatasaray layık olduğu yerde."

Şimdi sırada Porto deplasmanı var. Maç maç düşünüp hülyalarımızın peşinden gitmeye devam edeceğiz. Hayallerimiz var. Belki bu sezon olmayabilir ama bir gün mutlaka gerçeğe dönüşecek. Bize düşen kalplerimizi Aslanlar'la bir tutmaya devam etmek...

Bu arada Porto, Norveç değil Portekiz takımı. Yanlış olmasın.