12 Haziran 2018 Salı

Başıboş yaz


13 Kasım 2017 gecesi San Siro'da, bugün artık 40 yaşında olan Gigi Buffon'un gözyaşları birçok futbol takipçisini etkilemişti. Buffon, kariyerinde bir Dünya Kupası şampiyonluğu bulunmasına rağmen ülkesi İtalya'nın 60 yıl sonra ilk kez bir Dünya Kupası'nda yer alamamasına üzülüyordu. Milli takım kariyerini belki de son bir turnuva ile kapatacaktı, olmadı.

Kendi ülkesi son 64 yılda 2 kez Dünya Kupası'nda boy göstermiş birisi olarak benim 4 yılda bir düzenlenen bu futbol panayırında desteklediğim takım hep İtalya oldu. 2002'de hem Türkiye'yi hem de İtalya'yı desteklemiştim. 2006'daki şampiyonluk coşkusunu 2010 ve 2014'te gelen peş peşe hüsranlar takip etmişti. İtalya futbolu milli takım bazında 2010'larda yaşadığı krizi play-off'ta İsveç'e elenerek zirveye ulaştırmıştı.

İtalya'da yaşı kemale eren belli bir kesim dışında çoğu kişi bu yaz takımsız kalacak. Tabi onlara uzaktan sempati duyan benim gibi takipçiler de. Fakat Dünya Kupası takım tutmadan da izlenmiyor. Hele ki ülkesi çok ama çok nadir katılıyorsa başka sevdalar aramanın derdine düşüyor insan.

İtalya'nın geçmişte direkt mücadele ettiği takımlar olması sebebiyle Almanya, İngiltere, İspanya, Brezilya, Arjantin gibi ülkeleri desteklemek içimden gelmiyor. EURO 2016'da İtalya'nın yanında İzlanda'yı tutmuştum. Onların romantizmini tadında bırakmak lazım diye düşünüyorum. Rusya'da 32 takım içinde benim açımdan öne çıkan 3 ülke var. Tekle yetinemedim her zamanki gibi. Önem sırasına göre o takımlar şöyle:

Mısır

Efsanevi bir sezonu geride bırakan Muhammed Salah'ın ülkesini desteklemeden olmazdı. Her ne kadar güzel sezonu Sergio Ramos'un terörüne maruz kalarak gözyaşlarıyla noktalasa da Kral, ülkesine önderlik edebilecek. Bizim toprakların tanıdık siması Trezeguet'nin de varlığını düşününce Mısır en öne çıkan ülke oldu benim nazarımda. Tsubasa ve arkadaşlarına başarılar.



Uruguay

1900'lü yılların ilk yarısındaki büyük başarılarından sonra 2010'lu yıllarda yeniden üst düzey bir jenerasyon yakalamış olan Uruguay'ın bir kere eldivenleri Galatasaray'ın büyük yüreği Muslera'ya emanet. Onu yabana atamazdım. Suarez ve Cavani de Avrupa da en beğendiğim hücum oyuncuları arasında üst sıralarda olunca ikinci adresimi bu güzel Güney Amerika ülkesi olarak belirledim.



Senegal

Yine Liverpool damarım kabardı ve Mane'nin olduğu Senegal'i de es geçemedim. Tarihlerindeki tek deneyim olan 2002'de yaptıkları ile akıllarda yer eden Senegal yine başarılı bir ekiple ikinci kez Dünya Kupası havası soluyacak. Süper Lig'in tanıdık yüzleri Alanyasporlu Gassama, son olarak Bursaspor'da izlediğimiz ve Fenerbahçe ile özdeşleşen Sow, Osmanlıspor ve Galatasaray macerası yaşayan Badou Ndiaye ile eski Bursaspor ve Eskişehirsporlu Alfred N'Diaye burada. Ayrıca Gueye, Kouyate, Niang ve Balde de heyecan veren futbolcular. E tabi bir de 2002'nin kaptanı Aliou Cissé bu kez teknik adam olarak takımıyla birlikte. Yolları açık olsun.