19 Şubat 2018 Pazartesi

Dev dağları aşmak


Kura çekiminde eşleşmenin belli olduğu andan bu yana merakla beklenen Bayern - Beşiktaş kapışmasının ilk maçı geldi çattı. Beşiktaş, 2012'den beri sürdürdüğü istikrarlı serüvenini nihayet dev bir rakip karşısında test edecek. Tabi ki elenmeleri çoğu kişi için hayal kırıklığı olmayacak ama tur atlamaları demek olay demek.

Fikret Orman'ın başkanlığı ile birlikte Beşiktaş, daha doğrusu Örnek Model Beşiktaş, 6. yılına giren bu yeni anlayışının ilk önemli sınavını Alman devi Bayern Münih önünde verecek. Özellikle Şenol Güneş ile birlikte Aybaba ve Biliç sezonlarındaki "Sempatik ama üçüncü" hüviyetinden sıyrılıp 2 lig şampiyonluğu elde eden bu ekip gözünü artık Şampiyonlar Ligi'ne dikmiş vaziyette. Bu sezon elde ettiği başarıyı aslında geçen yıl da gerçekleştirebilirdi Kara Kartal. Kiev'deki acı yenilgi başarısızlıklardan ders çıkarma adına çok ama çok kıymetli bir tecrübe kattı. Öyle ki bu yıl gruplardaki gümbür gümbür oyun galibiyetleri, puanları, liderliği ve rekorları getirdi bir bir. Tek eksiği vardı bu örnek anlayışın. O da dünyanın dev sahnesinde bir tık daha ileriye gidip devlerle aynı sofraya oturması idi. 2016-17'de Benfica, Napoli, Kiev grubuna burun kıvıranlar oldu. Esasında orada deplasmandaki Napoli galibiyeti ileride olacakların habercisi idi. 2017-18'de ise Monaco, Porto ve Leipzig ile kapıştı Beşiktaş. Bu grubu da fazlası ile uzanılamayan ciğer misali karalayanlar oldu. Artık işi şansa bırakmayan Beşiktaş, tarihinde ilk kez tur atlamayı başardı. Tabi Beşiktaş'ın Son 16 biletini almasından dolayı mıdır nedir, kıtanın hatırı sayılır devleri de gruplarını ikinci bitirmişti. Onların arasından Bayern çıktı.

Bayern Münih bu sezona krizlerle başlasa da neşteri çabuk vurdu ve Ancelotti'nin yerine takıma en son üçleme yaşatıp emekli olan Heynckes'i geri çağırdı. Alman bilgenin gelmesi ile takım yeniden o "tank" misali kimliğine geri döndü. Bu yönden temsilcimiz için şansız bir hadise bu. Eşleşmenin belli olmasından bu yana geçen 2 aylık sürede ise Alman ekibi kendi liginde farkı açtıkça açarken, Beşiktaş ise inişli çıkışlı oyunu ile ve buna ilaveten Cenk'i de göndermesi ile biraz soru işareti çoğalttı. Tabi yurt içindeki hakem kararları merkezli gergin maçların yarattığı yıpranma da var üzerinde. Lakin şu da bir gerçek ki Beşiktaş kıyıma uğradığı lig maçının ertesinde Şampiyonlar Ligi'nde çok iyi bir reaksiyon ortaya koyuyor. Bunu grupta defalarca yaşattı bizlere. Zaten yönetim katından gelen "İyi ki bu maçta Türk hakem yok" benzeri açıklamalar boşuna değil. Beşiktaş, karşı takımların da modern futbol anlayışına sahip olduğu bu arenada zevk alarak oynuyor. Doğal olarak bu da takımın goller, galibiyetler bulması anlamına geliyor.

Futbolun taktik boyutuna kafa yormam fazla, bilen biliyor. Böyle maçlarda turun anahtarı deplasman golleri şüphesiz. Cenk her ne kadar ayrılmış olsa da Negredo'ya kıyasla buraların havasını daha iyi solumuş bir Vagner Love'ın takıma dahil oluşu önemli katkı sağlayacak. Son dönemde bir düşüş hissettiğim Babel'in tekrar gruplardaki oyununa dönüp vitesi yükseltmesi gerek. Quaresma'yı da unutmamalı. Biraz sorumluluk konusunda sıkıntılar yaşıyor şu günlerde. Onun daha bilinçli bir anlayışı tercih etmesi takıma da önemli artılar katacak. İlk maç için kilit isimler Atiba, Medel ve Talisca olur. Bu 3 isim gününde oldu mu tamamdır! Yakarsa Münih'i bu arkadaşlar yakar!

Evet Beşiktaş'ın tarihindeki önemli dönüm noktalarından birisi sayılacak müsabakaya 23 saat kaldı. Ya buraya kadar deyip sonradan devam etmek için yeni sezonu bekleyecek ya da devasa bir dağı aşıp Galatasaray ve Fenerbahçe'ye katılarak Türk futboluna bir Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final başarısı daha armağan eden tarafta olacak. Bu sorunun cevabına daha var. Bize düşen desteği sağlayıp arkamıza yaslanmak. Bu takım gerçekten keyif veriyor ve kendilerine inanıyoruz ülkece.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder