25 Ekim 2015 Pazar

Ülke Yönetiminin Yansıdığı Adam


1 haftadır Aziz Yıldırım yine manşetlerde, başlıklarda. Sezona başlarken "beni fazla göremeyeceksiniz" şeklinde bir iddiada bulunan Aziz Yıldırım...

Bu sonuçta bir ilk değildi, bu gidişle de son olmayacak. Yıldırım, sıkıştığı anlarda, rakiplerin düze çıktığı evrelerde bir şekilde mikrofon bulur ve saydırır. Bu sefer gündem iki çeşitli. İlki Ajax maçından önce yaptığı "bundan sonra akreditasyonları ben yapacağım" açıklamasıydı. Yani demek istediği lehte ve hatta "uydurma güzelleme" haber yapanlar bizimle, "yalan" ya da olumsuz haberlere imza atanlar da dışarıda. Şu anda ülkeyi idare edenlerin tutumuna ne kadar da çok benziyor değil mi? E ne de olsa bu topraklarda kulüp yönetmek, popülist siyasetle aynı libas içinde.

İkinci açıklaması ise dünkü Yüksek Divan Kurulu toplantısında yaptığı "Galatasaray bizim dostumuz değil" ve "Galatasaraylılar'ın elleri ayakları titreyecek" beyanları. Ne tesadüf ki bir derbi öncesinde divan toplantısı gerçekleşiyor. Hani ilk kez olur anlarız lakin daha önceki zamanlarda da hep derbi öncesindeki cumartesi günleri Aziz Yıldırım'ın konuşmasına vesile olacak bir kulüp organizasyonu düzenlenirdi. Yıldırım, buralarda ortamı gerer ve rakibin yerine medyayı kaplardı. Bu numaraya hala inananlar ve hata yapıp söylediklerine cevap verenler var.

Bugün Aziz Yıldırım, bu tavırları ile futbolumuza zararın alasını veriyor. Öte yandan bu zarara katkıyı onun açıklamalarını yayınlayarak medya kuruluşları ve "e yani Aziz Başkan da böyle birisi yapacak bir şey yok" tarzı "saklanma" yorumlarıyla ekrandaki yorumcular veriyor. Ülkenin en büyük spor kulüplerinden birisinin başkanı konuştuktan sonra haber olacak maalesef fakat konu kendisi olunca insan bir devrim istiyor açıkçası.

Mayıs ayında görevi bırakacağını belirtti ayrıca. Bu bırakış tamamen mi yoksa sadece fiziksel mi olacak göreceğiz. Kararından dönerse de şaşırmam.

Başkanlarımız da tıpkı ülkeyi yönetenlere benziyor, bu yarışta en önde ise Aziz Yıldırım koşuyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder