29 Ekim 2018 Pazartesi

Cumhuriyet’e doğru ilk milli maç


http://www.haberiyakala.com/cumhuriyete-dogru-ilk-milli-mac-560625-haber

Bugün 29 Ekim. Büyük mücadeleler sonunda düşmanı toprağından atan Türk Milletinin, Atatürk önderliğinde Cumhuriyet ile tanışmasının 95. yıldönümü. Kutlu olsun! Bu vesile ile bayramdan 3 gün öncesine yani 26 Ekim 1923’e gidip Türkiye Milli Futbol Takımı’nın Romanya ile karşılaştığı ilk milli maçın heyecanını yaşayalım istedim.

Mehmet Yüce’nin İletişim Yayınları’ndan çıkan 3 ciltlik müstesna Türkiye Futbol Tarihi serisini oyuna çok yakından ilgisi olan herkes bilir veya duymuştur. Bilmeyenler için de geçmişin enfes sayfalarına dalmak için birebirdir ve tavsiye ederim. Söz konusu maçın detayları için ikinci cilt olan İdmancı Ruhlar’dan faydalandım, bilgilerinize.

Teşrinievvel’in son günlerinde artık özgürlüğü hisseden ve Cumhuriyet’i bekleyen Türkiye topraklarında İstanbul, Romanyalı futbol misafirlerini ağırlıyordu. Konuk ekipte de yeni kurulacak devletin milli takımı ile maç yapmanın heyecanı söz konusu idi şüphesiz. Misafirlerimiz Bükreş’in en iyi futbolcularından oluşan 12 kişilik takıma ilaveten Bükreş Karması’ndan da 7 ilave oyuncunun katılımından müteşekkildi. Bu isimler profesyonel ve Bükreş dışından değildi. Açıkçası tamamen amatör ve futbol zevkini yaşayan bir ekipti. Romanya kafile başkanı Mario Kebauer’in basınımıza konuştuğu gibi…

Milli takımımızı kurma görevi ise Ali Sami Bey’in üzerindeydi. İstanbul Ligi’nin kaynadığı bir ortamda; Beşiktaş’ın Darüşşafaka ile birlikte ligi protesto edip maçlara katılmadığı, Galatasaray, Fenerbahçe ve Altınordu (İstanbul) takımlarının kavgalı olduğu bir durumda o kulüpçülük yapmamıştı kendisine yakışır bir biçimde. Galatasaray’dan sadece bir ismi seçip, geri kalan futbolcuları Fenerbahçe ve Altınordu’nun en iyi oyuncuları ile tamamlamıştı. Türk sporuna birçok alanda ve pozisyonda emeği geçen Ali Sami Bey böylelikle ilk milli takım teknik direktörümüz olarak adını bir başka sayfaya daha yazdırıyordu.

Bu atmosferde beklenen gün gelip çatmış ve 26 Teşrinievvel 1339 Cuma öğleden sonra Taksim Stadyumu’nda İstanbul-Çekoslovak cemaatinden Antonin Kratky’nin hakemliğinde büyük heyecan başlamıştı. Maça geçmeden önce heyecana ev sahipliği yapan ve bugün artık olmayan Taksim Stadyumu’ndan da bahsetmek gerek. 1921-1940 yılları arasında faaliyet gösteren stat Taksim Kışlası’nın avlusuna yapıldığında hem şehrin hem de ülkemizin en modern spor tesisi olarak yerini almıştı. Özellikle 20’li ve 30’lu yıllarda futbolun kalbi konumunda bulunan alan daha sonra çeşitli sporlara da kapılarını açtı. 1940’ta dönemin belediye başkanı Lütfü Kırdar’ın yeni Taksim Meydanı projesi için yıkılarak yerini Gezi Parkı’na bıraktı.

İşte o stattaki heyecana tekrar dönersek dakikalar 25’i gösterirken Gansl sert bir şut ile Romanya’yı 1-0 öne geçirdi. Kaleci Nedim’in müdahalesi yetersizdi. Altınordu ve Fenerbahçe takımlarında futbolculuk kariyerini yaşayan Nedim Bey mevkisine o kadar âşıktı ki daha sonra ‘Kaleci’ soyadını da alacaktı. Golün peşine ataklarını artıran Türkiye 32. dakikada bir serbest atış kazandı. Cafer Bey’in kullandığı vuruşta top dönüp dolaşıp Zeki Bey’in önüne düştü. O da müthiş bir sert vuruşla Romanyalı kalecinin bakışları arasında topu ağlarla buluştururken sadece beraberliği yakalamıyor, futbol tarihimize de geçiyordu. Zeki Rıza Sporel, milli takımımızın ilk golcüsüydü artık. Bu gol sekiz bin civarındaki İstanbullu için de coşkunun artmasına vesile olmuştu. Lakin devrenin sonu geldiğinde eşitlikle araya gidildi. İkinci devrede henüz 5 dakika geride kalmışken defanstan Galatasaraylı Nihad Bey, kaptığı topu hemen Fenerbahçeli Sabih Bey’e aktardı. O da bir çalımın ardından Zeki Bey’e bıraktı. İsmi ile müsemma Zeki Bey müsait durumda olmadığını anlayınca çabucak Sabih Bey’e pası verdi. Sabih de büyük bir hızla topu sürüp kaleye yaklaştı ve karşı karşıya kaldığı pozisyonda şutunu kaleci kurtardı. Dönen top Zeki Bey’in önündeydi ve o da en iyi bildiği işi yaparak ağları havalandırdı. Galip duruma geçen milli takım bu kez durumu korumak için geriye çekilince konuk Romanya hakimiyeti sağladı. Bir atakta kaptan Hasan Kamil Bey topa elle müdahale edince hakem beyaz noktayı gösterdi. Maçın ilk golünü kaydeden Gansl başarılı bir vuruşla skoru 2-2 yaptı ve maç da böyle noktalandı.

İlk maçında galip gelmeyi isteyen Milli Takım yine de mücadelesi ile seyircilerden büyük destek gördü. En azından gösterdikleri azim bile izleyenlere yetmişti. O gün sahada yer alan futbolcular bugün artık hayatta değil. Ruhları şad olsun. Cumhuriyetimizin 95. yılında da canlarını özgürlük yolunda veren herkesi saygı, hürmet ve minnetle anıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder