22 Temmuz 2018 Pazar

Sessiz süreç


Fransa'nın yakın dönemde gençler turnuvalarında elde ettiği başarılara bakınca 4 şampiyonluk göze çarpıyor. İlaveten bir de ikincilikleri var:

*Ev sahibi oldukları 2010 U-19 Avrupa Şampiyonası
*Bu topraklarda düzenlenen 2013 U-20 Dünya Kupası,
*Komşu Bulgaristan'ın ev sahipliği yaptığı 2015 U-17 Avrupa Şampiyonası,
*Almanya'da gerçekleştirilen 2016 U-19 Avrupa Şampiyonası.

*Litvanya'da oynanan 2013 U-19 Avrupa Şampiyonası.

Peki bu turnuvalarda yer alan kaç futbolcu 2018'de dünyanın zirvesine çıkan kadroda yer aldı? Sadece 7. Evet belki yine bu organizasyonlarda yer alıp öne çıkan ama tartışmalı kararlarla milli takıma alınmayan futbolcular vardı fakat neticede 23'te 7 düşündürücü bir rakam. Peki bu 7 "seçilmiş" kimdi? 2010'daki turnuvadan sadece Antoine Griezmann, 2013 U-19 Avrupa Şampiyonası'ndan Benjamin Mendy, 2016'daki organizasyondan Rusya'da turnuvanın en iyi genç futbolcusu ödülünü kazanan Kylian Mbappé. En büyük katılım ise Türkiye'deki U-20 Dünya Kupası'nda şampiyon olan Fransa takımındandı. Tam 4 isim Alphonse Areola, Samuel Umtiti, Paul Pogba ve Florian Thauvin 2018'de dünyanın zirvesine çıktı.

2018 FIFA Dünya Kupası'nda tarihindeki ikinci şampiyonluğunu elde eden Fransa'da teknik direktör Didier Deschamps'ın oyun anlayışı birçok seyircinin bu takıma karşı soğuk durmasına sebep oldu. Final maçındaki etkin görünümü saymazsak turnuvada Fransa sessiz sessiz finale kadar ulaştı bir anlamda. Yine de bazı isimler var ki artık haklarını teslim etmek gerek.

Kante azmi

Kadronun 6 üyesi 1991 öncesinde doğmuş, geriye kalan 17 isimden 7'si de yukarıda bahsettiğim isimler olunca geriye kalan 10 futbolcu kendi çalışma öykülerini yazarak, kendi alın terleriyle buraya ulaştılar. Fransa'da her kulüp adeta bir futbolcu fabrikası. Orada futbola başlasanız takımınızın hangisi olduğu ilk etapta hiç önemli değil. Eğer sizde çalışma azmi varsa Boulogne'de bile başlasanız önemi yok. Evet N'Golo Kante de öyle yaptı. 2010'lu yılların başlarında yani yukarıda yazılan turnuvaların oynandığı zamanlarda Kante Boulogne ile Fransa'nın alt liglerinde ter döküyordu. İngiltere'de bugün bile hoş karelerle hatırlanan Leicester destanının kilit ismi olan ön libero, bugün Chelsea'de yer alıyor ve ülkesinin dünya şampiyonu olmasında hayati faktörlerden birisi olarak ismini kaydetti.

Pavard sürprizi

Maviler'de öne çıkan bir başka isim de Rusya'da sağ bekte büyük işler çıkaran Benjamin Pavard'dı. 1996'lı isim Lille'deki istikrarsızlığa daha fazla dayanamayarak Almanya'ya gitti ve Stuttgart'ta yeni bir maceraya atıldı. Özellikle geride kalan sezonda Bundesliga'da tüm maçlarda 90 dakika oynaması ve Tayfun Korkut ile adeta geçilmez bir defansa dönüşmesi ondaki cevherde saklıydı. Arjantin'e attığı gol bizlere armağan olarak belleklerimize kazındı.

Öne çıkan ve iki isim dışında Monaco'dan Lemar, PSG'den Kimpembe, Barcelona'dan Dembele, Bayern'den Tolisso, Lyon'dan Fekir, Atletico'dan Hernandez... Kimisi az, kimisi çok süre alsa da bir şekilde adlarını tarihe dünya şampiyonu olarak yazdırdılar. Üstelik geçmişte gençler seviyesinde kupa kaldırmadan yaptılar bunu. Bu isimler sessiz bir sürecin, Fransa kulüplerinin akıllı alt yapı hamlelerinin birer ürünleri. Ve tabi sahip oldukları azim de en büyük güçleri. En azından spot ışıkları altında olan isimlerin yanında olduğundan daha fazla bahsedilmeyi hak ediyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder