16 Şubat 2015 Pazartesi

Herkes Gibi Bir Bilic


"Söylemezdim. Sezon başından beri 10-20 pozisyondan bahsedersek, hakem hatalarının yüzde 80'i bizim aleyhimize. Eğer diğer teknik adamlar, bunu yapsalardı ben de yapardım. Mahatma Gandhi değilim."

Dünkü Bursaspor maçından sonra Slaven Bilic, "Eğer Kerim'in pozisyonunun penaltı olmasına inanmasanız, hakemi uyarır mıydınız?" sorusuna yukarıdaki cevabı verdi. Aslında Bilic de o romantik kalıpların içine koyamayacağımız bir teknik adam.

Evet kabul etmek gerekir ki bundan önceki hakkaniyetli demeçleri, yüreklerimizin tam ortasına dokunan sözleri ile geldiği günden bu yana çoğu kişinin gönlünü kazandı bu güzel adam. Maalesef adına süper dediğimiz bu ligde 3 puan her şeyden çok kıymetli olabiliyor. Bu tablo aslında günümüz futbol ikliminin de bir sonucu. Kazanmak için her yol mubah olunca oyunun etiği de "futbolun takım otobüsü"nde kendisine ancak arka beşlide yer bulabiliyor. Kimi zaman bazı takımlar ona bile yer veremeyebiliyor.

Bilic, çoğu kişi tarafından "has insan" derecesinden bir figür olarak görülüyor. Ki bunda hiçbir sorun yoktur nihayetinde. Yukarıda saydıklarım buna referanstır. Lakin maalesef her şeyi abartan, tek adamcı, mitleştirici sevgilerimiz şimdi de Bilic'e dadandı. Hani onu eleştirmek bile kimi zaman futbol bilmezlikle, kıskançlıkla yaftalanıp türlü hakaretlerle engellenmeye çalışılır oldu. Slaven Bilic'in futbol adamlığı meslektaşları kadardır. Onlardan belki 5 fazla diyelim. Eğer gerçekten "fazlasıyla" iyi denilebilecek birisi olsaydı o zaman her maç bitimi sürekli hakemlere saymayı adet haline getirmezdi. Haksızlığa uğradığınız anlarda isyan edebilirsiniz bu doğaldır. Yine de dediğim gibi eğer öyle hassas düşünebilse zaten hakemlerin de bu oyunda bir insan olduğunu, pozisyonları değerlendirme konusunda anlık görebildiklerini ve yeri gelince onlarla maç da kazabileceğini unutmazdı. (Bir parantez tabi ki şart bu arada; eyyam konusunu dışarıda bıraktım. Kötü hakemlerin kasıtlı kararlarını dışarıda bıraktım. Ben hep hakemliğin azalarak bitmesini ve karar vericilerin tamamen teknolojik unsurlardan oluşması gerektiğini savunurum. Bu ayrı bir konu neticede. Yani hakemleri bu yazı için NŞA kalan bir figür sayalım.) Sonuçta acı gerçeği kendisi de söylüyor ya zaten, diğer teknik adamlar yaparsa ancak yaparım, diye.

Günümüz futbolu üzüntü verici bir noktada. Her şeye rağmen hakkaniyeti savunmak "başa bela" kabul ediliyor. Bu çok üzücü.

Bilic'i sevebilir, takdir edebilirsiniz. Fakat bu yüceltmeli romantiklik bir gün Bilic'i de, Beşiktaş'ı da vuracak... 

Futbol hayallerdeki ütopik haline kavuşuncaya dek hükmen mağlup başladığımız bu oyunda biz mücadelemizi sürdürelim yine de. Neticede eldeki umudumuz bu işte. Yoksa ne tadı kalır ki!...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder