30 Kasım 2014 Pazar

Hakemsen Üstelik Kadınsan


Futbolda sürekli olarak kalecilerin yalnızlığından bahsedilir. Takımın en gerisindeki elemandır. Hücuma destek veremeyen, gollere tek başına sevinen bir "fıtratının" oluşu ile bu algı doğmuştur.

Aslında onlardan daha yalnız olanlar var bence; hakemler.

Çaldıkları her düdüğün olay olduğu, sahadaki iki takımın memnun olmadığı, ekranlardaki yorumculara kendilerini beğendiremeyen ve bunun üstüne bir de verdikleri kararların tekrar tekrar başa sarılarak tartışıldığı karakterlerdir. Bazı istisnalar dışında hiçbir zaman "örnek insan" "ideal kişilik" "reklam yüzü" gibi toplumsal etiketlere de layık görülmemişlerdir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen neden bu işe kalkışırlar, neden bu işi yapmaya devam ederler o ayrı bir karalama konusu...

Bu yalnız insanların bir de kadın olduğunu düşünün ve bu kadın hakemler Türkiye'de görev yapıyorlarsa işte o mesleki zorluklar bin kat daha artıyor.

Erkek egemen futbol aleminde daha seyirci olarak bile görülmeye tahammül edilemeyen kadınlar bir de ağzında düdük çalıp, elinde bayrak tutup "karar verici" noktaya yerleşince bizim "testosteron tayfası" bu duruma pek bir kızar. Gönül verdikleri takımların kaderlerini çizen -ya da bu kadar abartmaya gerek yok- pozisyonlarını hükme bağlayan bir kadın olunca bu durumu erkekliğe sığdıramayan tribünlerin homurdanmaları cinsiyetçi küfürlere, ayrımcı hakaretlere varabiliyor. Ofsayt kararı veren bir yardımcı kadın hakem anında kötü sıfatlarla yaftalanabiliyor. E ne de olsa bir kadın ofsayttan ne anlar di' mi! Anadolu'nun hemen hemen her stadyumunda kadın hakem olduğu vakit bu çirkin resim hep var oluyor. Renk fark etmeksizin...

Yeterince zorluğu saha içinde yaşayan bu emekçiler üstüne bir de "tıklanma" meraklısı, spor haber sitesi görünümlü erotik oluşumlarda da "meta" niyetine çerez gibi kullanılıyor:

"Seksi hakem sahayı karıştırdı!"
"Güzeller güzeli hakemden yürek hoplatan anlar!"
"Keşke hep bizim maçı yönetse diyeceğiniz o hakem!"
"Taş hakemlerin foto galerisi için tıklayın!"

uzayıp gidiyor... İşte bu tip utanç verici üslupla, yetmezmiş gibi "haz" malzemesi de yapılıyorlar.

Kadın hakemlere saygı duymak önce arma demeyip önce futbolu sevmekle başlar. Oyunun kendisini sevip, futboldan eğlence almasını içselleştirdiğiniz an zaten her unsura da barışçıl bakabilirsiniz. Bunu başardıktan sonra kadın hakemlerin sayısının artması çalışmalarına daha çok yer ayırmakla yeşil zemine de barış gelecektir.

Cinsiyetlerine takılıp "bayan (bağyan)", "hanım", "hanımefendi (haanfendi)" gibi hitaplarla isimlendirilip, cisimlendirilen kadınlar hayatın her alanında olduğu gibi futbolda da var olmaya devam ediyorlar. Ve futbol, İngiliz İşçi Sınıfının dünyaya armağan ettiği günden bu yana sadece "sağlam erkeklerin" değil; kadınların, LGBT'lerin, çocukların, yaşlıların, engellilerin -şu sınırları kaldırsak mı?- kısaca tüm insanlığın sporu olmaya devam edecek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder